19 Mart 2011

NAYIR!



Harun Yavruoğlu
Tarih: 04.09.2010

Yaklaşık bir aylık aradan sonra yine birlikteyiz.
Birlikteyiz de Felaket bir sorguyla da karşı karşıyayız milletçe.
Evet mi?
Hayır mı?
Hani bir şarkı sözü vardır:
Evet mi?/ hayır mı?/Söyle bana nedir senin cevabın?
Ancak bu evet hayır kampanyası; o şarkı sözü zarifliğinde olmamaktadır.


Ülkemizde zaten eksik olmayan huzursuzluğun üzerine referandum nedeniyle ilaveten daha da hırçın ve gergin bir ortam yaşanmaktadır.
İktidar tarafından anayasa değişikliği için halkoyuna 26 madde sunulmuş ve soruluyor:
Evet mi?
Hayır mı?


Balıkçı Dursun Agaya,
köyde Emine Yengeye soruluyor; memura grevli sendikal hak verilsin mi?
HSYK’ DA yapılmak istenen son değişikliği kabul ediyor musun?


Oylamanın bu mantığını anlamış değilim.
Lakin şunu anladım ki:
Sandıkta “evet” denilir ise;
İktidar mutlu olacak.
“Hayır” denilir ise; muhalefet.


Gerçi milletçe “evet”çi bir milletiz.
Bizde öyle “hayırda hayır vardır!” demek, sonuç vermez kolay kolay.
Çünkü biz milletçe evet’çiyiz dünden.
Zira, yüzümüzün yumuşaklığı başımızın belasıdır bu yüzden.


Yüzümüzün yumuşaklığı ayrıca ürkekliğimizdendir.
“Evet” demek mücadeleyi gerektirmez.
Bilmeyi de gerektirmez.
Sen ne dersen o olur mantığıdır bu.
Oysa “hayır” bir karşı çıkıştır.
Bir tavırdır.
En azından bir fikri çatışmadır.


Karşı koyma, itiraz edebilme cüretidir.
Ayrıca “Hayır” demek bertaraf olmayı da göze almaktır…


Dedim ya, “evet” demek yüzümüzün yumuşaklığından çok korkaklığımızdandır daha ziyade.
Bir babanın çocuğunu her dövmesinin ardından çocuğuna:
“Beni seviyor musun?” Sorusuna çocuğun cevabı maalesef hep “evet!” olur.
Zira çocuğun karşı kocayabilecek direnci kalmamış, korku belası duygularını gizleyerek “evet!” diyecektir.


Bakınız iktidara göre “evet” diyenler:
Demokrat, Avrupa birliğinden yana ve çağdaş.


Ya “hayır” diyenler?

Onlar Statükocu…
Avrupa karşıtı…
Askeri vesayetten yana…
Ve hatta PKK’cıymış üstelik(!)


8 Yıl iktidar ol. Buna rağmen alelusul bir anayasa değişikliği hazırla.
Muhalefetin de desteklediği 23 maddeyi mecliste halletme ve
bu tartışılan paketin içine koy ve sonra da oylamaya sun.


İşte bu dayatmacı mantık beni dövmekten beter etmektedir.


Bu iktidarın: “Godum mu oturturum!” yaklaşımına…
Ve halkımın; “sen ne dersen o olur” anlayışına itirazım var.


Bu benimkisi “Nayır! Beni satın alamazsın!”
Ben fakir ama onurlu bir halkım.
Bertaraf olmayı göze alıyorum… Duruşudur.
Bu durum, sahne ve televizyon sunucusu
Erkan Yolaç ağabeyimizin; “evet - hayır” yarışmasına benzemektedir.


Biliyorsunuz; o yarışma boyunca sorularına “evet” ve “hayır” demeyecek, kendine güvenen yarışmacıları sahneye mehter marşıyla çağırır; “evet” veya “hayır” dediği için kaybeden yarışmacıyı İzmir marşıyla uğurlardı.


İşte bu; bir “evet, hayır” yarışmasıdır.


Farkı: Halk “evet” derse iktidar, “hayır” derse muhalefet kazanacak. Vatandaş mı?


O sandığa mehter marşıyla gelecek İzmir marşıyla dönecektir.


Bende onun için 12 Eylülde “NAYIR!” diyeceğim.