5 Nisan 2011

ÇOCUKLAR İNTİKAMINI ALIR



Harun Yavruoğlu
info@takagazete.com

Tarih: 02.04.2011

Bir tarafta iki bayram şekeri için tecavüz edilip
hunharca öldürülen masum ötesi çocuklar…
Bir tarafta bağrı yanan aileler…
Ve öfkenin infiale dönüştüğü gösteriler…
Diğer tarafta;
Cezaevinin bir kapısından girip öbür kapısından küstahça çıkıp
aramıza hatta kanımıza karışan sapık katiller…

Bir tarafta sermayenin şımarttığı görgüsüz zuppeler,
Gece küplerinde sabahlara kadar,
sözde aşk meşk fırlatmalıkları…

Bir tarafta; “yandım, bittim, eridim…” Mavallından sonra baş göz olmalar…
Ardından baş göz yarmalar…
Ortada kalan yavrular…
Yine kesilip doğranan ve
çöplere fırlatılan geleceğimiz olan o zavallı çocuklar...

Ne yazık ki cehaletin esiri olmuş bu ailelerde fiili tavır ve
hareketleri örnek alınacak olumlu kimseler bulunmamaktadır.
Örnek alınanlar ise, gelecek adına değil,
günümüz için bile endişe doğuracak mahiyettedir.

Yakınılan bugünlere sürekli rüzgâr ekilerek gelinmiştir.
Şimdi kaçınılmaz olarak fırtına biçilecektir.

Yaşananlar münferit olaylar değildir.
Sürekli tanık olunan yüz kızartıcı hadiselerdir.
Bu manevi değerlerin yerle bir olmasıdır.
Bu; Türk aile sisteminin kanlı cehaletin yarattığı depremler neticesinde çökmesi ve ardından oluşan irinli tsunamide boğulmasıdır.
Bu durum Türkiye için iç ve dış tehditlerin en karşı konulmazı ve en vahimidir.

Evet, bayram diye
Türk örf ve adetlerinde yeri var diye,
büyüklerinin elini öpmeye giden çocuklarımız yaşındaki çocuklara
Sözde büyük denilen canilerin reva gördüğü o alçaklıklardan sonra

gel de şimdi göreceğin bir sevimli çocuğu sev bakalım..
Hadi bir dokun bakalım...
Sana ürkek ürkek bakmasından utanmadan...

Eskiden bir delinin 7 köye zararı vardı.
Şimdi, bu iletişim çağında bir sapığın, bir utanmazın değil yedi köye, yedi şehre
yedi düvele zararı olmaktadır.

Artık hangi aklı başında aile;
 “amcalığın;”  sevgi ve şefkat olduğunu çocuğuna öğütler.
Ve hangi çocuk ve genç; “amcadır” diye otobüste, trende, metroda… Yaşlı ve
büyüklerine yer vermek ister.
Ve ‘büyüktür’ diye hürmette kusur etmekten korkar.
Geçin artık, bitti o işler…